Boşanma Davası

BOŞANMA DAVASI

Evlilik ilişkisine son veren hallerden birisi de boşanmadır. Boşanma, hâkim tarafından verilen kararla ve kanunda sınırlı sayıda düzenlenen sebeplerden birine dayalı olarak gerçekleşebilir. Eşler, müşterek hayatı sürdürürken çeşitli sorunlarla karşılamakta ve bu sorunlar tarafları boşanma sürecine götürmektedir. Kanun koyucumuz; boşanma, boşanmanın şartları, nafaka ve velayet başta olmak üzere boşanma davasının fer’ileri hakkındaki düzenlemeleri Türk Medeni Kanunu’nun 161 ve devamı maddelerinde yapmıştır. Medeni Kanunu’muzun yanı sıra Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Danun, Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun ve sair mevzuatta boşanma, boşanmanın sonuçları ve boşanma davasının usul ve esaslarına ilişkin düzenlemeler yer almaktadır.

Boşanma davasının avukat yardımı alınarak açılması ve takip edilmesi, bireylere büyük bir kolaylık ve sayısız fayda sağlamakta, dava ile elde edilmek istenen sonuçlara daha hızlı ve sağlıklı şekilde ulaşılmasını sağlamaktadır. Avukatlık büromuz, Samsun ili başta olmak üzere tüm Türkiye’de boşanma avukatlığı konusunda müvekkillerine hizmet vermektedir.

BOŞANMA DAVASI SEBEPLERİ

  1. Zina
  2. Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış
  • Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme
  1. Terk
  2. Akıl hastalığı
  3. Evlilik birliğinin sarsılması

 

Medeni kanunumuzda boşanma sebepleri olarak sayılmıştır. Eşler bu sebepler biri ve bir kaçına dayalı olarak boşanma davası açabilmektedir. Medeni Kanunu’muzda yer alan her bir boşanma sebebinin tanımları, şartları ve ispat araçları farklılık göstermekte olup, boşanma avukatından hukuki yardım almak bireyler açısından elzem nitelik göstermektedir.

 

Zina (Aldatma) Sebebiyle Boşanma

 

TMK. Madde 161: ‘’Eşlerden biri zina ederse, diğer eş boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.’’ Hükmünü amirdir.

 

Zina, Türk Medeni Kanunu’nda düzenlenen özel boşanma sebeplerindendir. Zina, mutlak boşanma sebepleri arasında sayılmıştır. Yani  boşanma kararının verilebilmesi için zinanın kanıtlanması yeterlidir. Zina sebebine dayalı  boşanma davası açılabilmesi için cinsel ilişki şarttır. Cinsel ilişkinin bir kez yaşanmış olması yeterlidir.

 

  1. HAYATA KAST, PEK KÖTÜ VEYA ONUR KIRICI DAVRANIŞ

TMK. Madde 162: ‘’Eşlerden her biri diğeri tarafından hayatına kastedilmesi veya kendisine pek kötü davranılması ya da ağır derecede onur kırıcı bir davranışta bulunulması sebebiyle boşanma davası açabilir. Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde bu sebebin doğumunun üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer. Affeden tarafın dava hakkı yoktur.’’ Hükmünü amirdir.

İlgili kanun maddesinde üç adet boşanma sebebi sayılmıştır. Bu sebeplerden herhangi birinin varlığı boşanma kararı verilebilmesi için yeterli olup, her biri ayrı birer boşanma sebebi teşkil etmektedir.

Hayata kast: bir eşin bilerek ve isteyerek diğerini öldürme teşebbüsünde bulunması olarak tanımlanabilir.

Pek kötü muamele: Eşe eziyet veren, acı çektiren, eşin fiziksel ve ruhsal sağlığını olumsuz yönde etkileyen davranışlar olarak tanımlanabilir.

Onur Kırıcı Davranış: Eşi aşağılama, küçük düşürme, küçük görme, eşe hakaret etme ve sövme v.b. hareket ve söylemlerde bulunmak olarak tanımlanabilir.

Eşlerden birinin diğerine karşı bu tarz eylemlerde bulunması, kanunda özel boşanma sebepleri arasında sayılmıştır.

Suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme

TMK. Madde 163: ‘’Eşlerden biri küçük düşürücü bir suç işler veya haysiyetsiz bir hayat sürer ve bu sebeplerden ötürü onunla birlikte yaşaması diğer eşten beklenemezse, bu eş her zaman boşanma davası açabilir.’’ Hükmünü amirdir.

İlgili madde ile kanun koyucu; eşlerden birinin küçük düşürücü bir suç işlemesini ya da haysiyetsiz bir hayat sürmesini boşanma sebebi olarak düzenlemiştir.  Bu sebeplerden birinin varlığı boşanma davası açabilmek için yeterlidir.

Suç işleme sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için eşlerden biri suç işlemeli, bu suç küçük düşürücü nitelik taşımalıdır. Haysiyetsiz hayat sürmenin ise  kesin bir tanımının yapılması oldukça güçtür. Çünkü Haysiyetsiz hayat sürme toplumun ahlak anlayışına ve değer yargılarına göre değişen bir özellik göstermektedir. Eş tarafından sürdürülen hayatın haysiyetsiz olup olmadığı hâkimin takdirindedir. Bu hususta, hangi eylemlerinin bu şartları taşıdığı ve bu boşanma sebeplerinin kapsamına girdiğinin tespit ve değerlendirmesinin yapılabilmesi için boşanma avukatından, boşanma hukuku alanında hizmet veren bir hukuk bürosundan hizmet almak önem taşımaktadır. Samsun’da boşanma avukatlığı konusunda da hizmet veren büromuz, sizlere yardımcı olmayı ve hukuki sorunlarınızı çözümler üretmeyi hedeflemektedir.

TERK

TMK. Madde 164 ‘’Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk ettiği veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmediği takdirde ayrılık, en az altı ay sürmüş ve bu durum devam etmekte ve istem üzerine hâkim veya noter tarafından yapılan ihtar sonuçsuz kalmış ise; terk edilen eş, boşanma davası açabilir. Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. Davaya hakkı olan eşin istemi üzerine hâkim veya noter, esası incelemeden yapacağı ihtarda terk eden eşe iki ay içinde ortak konuta dönmesi gerektiği ve dönmemesi hâlinde doğacak sonuçlar hakkında uyarıda bulunur. Bu ihtar gerektiğinde ilân yoluyla yapılır. Ancak, boşanma davası açmak için belirli sürenin dördüncü ayı bitmedikçe ihtar isteminde bulunulamaz ve ihtardan sonra iki ay geçmedikçe dava açılamaz.’’ Hükmünü amirdir.

 

Terk, yukarıda yer verilen kanun maddesiyle özel ve mutlak bir boşanma sebebi olarak kanunda yer almaktadır. Eşlerden birinin evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek amacıyla diğerini terk etmesi ya da haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmemesi halinde boşanma davası açılabilmesi mümkündür.  Terk sebebine dayanan boşanma davasının açılabilmesi için gereken şartlardan en önemlisi, terk eden eşe evlilik birliğini devam ettirmek amacıyla ortak konuta dönmesi için bir ihtarın8 yapılmış olması ve bu ihtarın sonuçsuz kalmasıdır. Bu ihtarın usulü ve içeriği hususunda boşanma avukatından destek almak önemlidir.

 AKIL HASTALIĞI

Medeni Kanun’da yer alan boşanma sebeplerinden bir tanesi de akıl hastalığına dayalı boşanmadır. Akıl hastalığının boşanma sebebi olarak tespitinde hangi dönemde ortaya çıktığı, hastalığa dair herhangi bir sürenin aranıp aranmaması, hastalığın tespitinin kim tarafından gerçekleştirileceği önemlidir.

TMK. Madde 165: ‘’ Eşlerden biri akıl hastası olup da bu yüzden ortak hayat diğer eş için çekilmez hâle gelirse, hastalığın geçmesine olanak bulunmadığı resmî sağlık kurulu raporuyla tespit edilmek koşuluyla bu eş boşanma davası açabilir.’’ Hükmünü amirdir.

İlgili hükümden anlaşıldığı üzere bu sebebe dayalı olarak boşanma davası açılabilmesi için üç şartın bir arada gerçekleşmesi gerekmektedir. Bunlar:

  1. Eşlerden birinin akıl hastası olması,
  2. Akıl hastalığı nedeniyle ortak hayatın diğer eş için çekilmez hale gelmesi,
  3. Hastalığın iyileşmemesi ve bu durumun resmi sağlık kurulu raporuyla tespit edilmiş olmasıdır.

 

Evlilik birliğiniz içinde karşı karşıya kaldığınız durumun, bu şartları sağlayıp sağlamadığının değerlendirmesinin avukatınıza danışarak yapılması halinde, usul ve esasa ilişkin hatalı işlemler yapmanızın önüne geçilecek ve mağduriyetiniz doğmayacaktır. Avukatlık büromuz Samsun İlinde boşanma avukatlığı hizmeti sunmakta olup, sizlere danışmanlık ve davalarınızla ilgili hizmetler sunmaktadır.

EVLİLİK BİRLİĞİNİN SARSILMASI (ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK)

Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir (TMK. Madde 166). Ortak hayatı sürdürmenin taraflardan beklenemeyecek derece de sarsılıp sarsılmadığı hususu her somut olay için ayrı ayrı değerlendirilmekte olup, hakimin takdirindedir. Bu halin ispatının her türlü delille yapılabilmesi mümkündür. Evlilik birliğinin sarsılması, halk dilinde ‘’Şiddetli Geçimsizlik’’ olarak bilinmekte ve tanımlanmadır. Türk Medeni Kanunu’nun 166. Maddesinde açıkça hüküm altına alındığı üzere; bu sebeple açılan boşanma davalarında; davacının kusuru daha ağır ise, davalının açılan davaya itiraz hakkı vardır. Bu boşanma sebebi, hukuk sistemimizde karşımıza en çok koşan boşanma sebebi olarak yer almaktadır. Kesin sınırlarını çizmenin ve tanımı yapmanın mümkün olmadığı evlilik birliğinin sarsılması sebebine dayalı boşanma davalarında; Yargıtay ve Bölge Adliye Mahkemesi içtihatları ile doktrin taraflara yol gösterici niteliktedir.

SAMSUN BOŞANMA DAVASI AVUKATLIĞI

Yukarıda kısaca açıklamaya çalıştığımız boşanma sebepleri ve şartları, her biri hukuki bilgi ve yorumu gerektiren sayısız detayı içinde barındırmaktadır. Türk hukuk sisteminde; hak ve taleplerin doğru eksiksiz bir şekilde ileri sürülmesi, en az hak ve talep sahibi olmak kadar önem taşımaktadır. Günümüzde hak aramanın temelini ispat hukuku oluşturur. Usul Esasa Mukaddemdir yani Usul Esastan Önce Gelir.

Boşanma davası açmak ve takip etmek için avukatlık hizmeti almanız yasal bir zorunluluk olmamakla birlikte, boşanma avukatı yardımı; bireyleri usul ve esasa ilişkin yapacakları muhtemel hatalardan koruyarak ve bireylere hukuki güvence sağlamaktadır. Haklarınızın tam bir şekilde ileri sürülebilmesi ve iddialarınızın doğru ispat araçlarıyla ortaya konulması, davanızın neticesini etkilemektedir. Büromuz Samsun ili başta olmak üzere müvekkillerine Aile Hukuku alanında ve boşanma davalarında avukatlık hizmeti veren, sorunlarınıza çözümler bulmayı amaçlayan bir hukuk bürosudur.

 

 

Call Now Button0 (553) 979 08 87